İletişim: dusuncedehlizi@gmail.com

Sizden Gelenler


Gönderen: AnaCan (12.12.2015)

Düet - İrem Derici & Hulusi Derici

Gittiğinde Anladım





Bu paylaşımı için AnaCan'a teşekkür ediyoruz.
_______________________________


Gönderen: Nargile (01.07.2015)

Hayalimdeki Sen..
Nerede yasadiginin, kim oldugunun hicbir önemi yoktu bende.. guzelligi ve zerafetiyle hayallerimi, akli ve zekasiyla ifadelerimi, kendine has ses tonu ve narinligiyle zihnimi besliyordu gunden gune.. ihtasimli bir sarayin en guzeli prensesiydi hayallerimde.. onunla yasamaya baslamistim.. sabah kalktigim anda bana gunaydin diyordu gulumseyerek, gulumseterek.. perdemi araladigimda odami aydinlatandi.. soframda afiyetimdi.. ictigim kahvemde sohbetimin özüydu.. ve benimde kim oldugumun, nerede,  nasil yasadigimin bir önemi yoktu artik.. renkleri mutluluk olan ic dunyamin tek hayali olmustu.. bir sarki söylemeye baslamistim sanki..  bir gul gibiydin hayallerimde en yucede bana bakan, benimle konusan, benimle gulen ve benimle dans eden bir dilberdi... öylesine bir arzu ve tutkuyla burumustu yuregim. Benligimi alikoymaya baslamisti hayallerin.. Seni dusunmek, özlemek guzel sey.. seni dusununce bir baska ben cikiyor..bazen bir çocuk oluyorum.. bazen coskun bir deniz, bazen bir kelebek sadece bahari yasamaya bir gunu kalmis rengerank bir kelebek...Hayalimdeki sen.. yakininda belki hic olamayacagim.. ama bilmelisin ki uzaklarda bir yerde gonullere dusmus askini buyutenler var.. ve asktan hic vazgecmeyenler.. hayalimdeki sen ilk sayfasi acilmis bir kitap gibi.. son cumlesi söylenmemis bir hitap gibi..  selama selamla karsilik verilen vuslatin baslangicini bekleyenler var..Hayallerime eslik eden guzel...sensiz cok ulkeler gordum çok sehirler, sensiz cok seneler tukettim ve sensiz ömürler.. sensiz çok guller gordum sen kokmayan.. sensiz çok mavi renkler gordum siyaha karisirken.. sensiz çok hukum giydim hatiralarimdan.. sensiz çok surgun yedim icime sigdiramadigim duygularimdan.. iltica ediyorum senin yurduna.. hayallerime.. ve dudagimdan dökülen su siire emanet ediyorum seni..

Yıldızlara baktırdım fallara çıkmıyorsun
Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa
Pencereden bakmıyor yollara çıkmıyorsun
Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa

Zor mu geldi kalbinde bana sevgi saklamak
Yakıp gittiğin yeri dönüp bir kez yoklamak
Değil sabaha kadar seni öpüp koklamak
Seni sarmam imkansız rüyalarım olmasa

Sevmesem özlermiyim seni can pahasına
Ne olur bir fırsat ver, beni bir daha sına
Adını söyleyemem senden bir başkasına
Seni sormam imkansız rüyalarım olmasa

Düşlerimde incitsem günlerce uyuyamam
Sana değil, saçının bir teline kıyamam
Yıllar sonra dönsende' nerde kaldın' diyemem
Seni kırmam imkansız rüyalarım olmasa

Yalvarırım mektup yaz beş dakkanı ayırda
Su serp yanan sineme sağlığını duyur da
Yaban gülü gibisin dağda,kırda,bayırda
Seni dermem imkansız rüyalarım olmasa...

Cemal Safi


Bu paylaşımı için Nargile'ye teşekkür ediyoruz.

_______________________________




Gönderen: Nargile (26.06.2015)

Bir Masal..
Bir varmis, bir yokmus.. evvel zaman icinde, kalbur zaman icinde diye masallar anlatilirdi bir zamanlar.. böyle buyumustuk masallarla.. gözümüzde hayali karakterler canlandirirdik.. bazen korkar, bazen ise kahramanlastirdigimiz karakterler oluverirdik.. uzun zamandir hic masal anlatildigina denk gelmedim insanlar masal anlatmayi birakip masallar gibi yasamaya basladi.. hersey bir varmis bir yokmus gibi.. arkadasliklar, dostluklar, komsuluklar, akrabaliklar, sevgiler ve asklar.. Bir varmis bir yokmus gibi.. Öylesine degisken olduki ruh yapimiz, duygularimiz, fikirlerimiz.. dusuncelerimiz ve hatta korkularimiz.. yuzlesemez olduk kendimizle hep ben demeye basladik.. su olabilseydi bu da olsaydi daha iyi olurdu ya böyle olsa.. var etmeden yok eder olduk.. korkar olduk ayyuka cikmaya.. ve hep bir nedenimiz vardi...yasadigimiz hayatlar birer masal gibi olmaya basladi.. gozumuzde buyutup devlestirdiklerimizi bir anda öldürup kahraman oluyorduk..
Çocuk olmak ne guzelmiydi demeli acaba.. ne kadar yapicak seylerimiz vardi ne çok oyunlarimiz vardi.. zaman yetmezdi yorgun dusup derin uyuyana kadar.. ne çok bilyalarim vardi.. hepsini yenerek kazanmistim buradami baslamisti egolar.. burada mi ögrenmeye baslamistik bir baskasinin yenerek guclu olacagimizi.. oysa daha çok masumduk istedigimiz bir fazla bilyamiz daha olsundu.. terleyip su icinde kalana kadar rakip kaleye gol atmanin telasindaydik.. rakip olan alt komsunun oglu birlikte dogup buyudugumuz ali, mehmet kadirdi.. hirslarimiza yenik dusup mac bitene kadar dusman kesilirdik.. mac bitince birlikte yanyana oturup sakalasana kadardi... buradami baslamisti hirslarimiz.. diger mahhallenin gencinin ne isi vardiki benim mahhllemde.. burasi benim mahallemdi.. çok fazla gezmemeliydi.. Gitsene kenndi mahhallene diye baslardi kavga... buradami baslamisti hic bizim olmayan seylere sahiplenmek duygusu.. çocuk olmak çok guzeldi galiba..Bir masal anlatmak istiyorum yasayinca.. sonunda 3 tane elma yerine 3 cilek dussun istiyorum.. Biri bana.. Biri Sana..biride dinleyene degil kahramanima...Umutlar cok guzel.. Umutsuz Kalmayin İnsallah.. 


Bu paylaşımı için Nargile'ye teşekkür ediyoruz.

_______________________________


Gönderen: Mellantis (17.06.2015)

Her gün ayrı bir umut...
Her gün, yaşamda ayrı bir anlam taşıyor.
Kişiye göre, aileye göre, ortama göre değişiyor...

Her evde, ortamda farklı duygular..
Dört duvar arasında yaşanıyor her şey...

Kimileri sevinirken, kimileri ağlıyor,
kimileri de sessizce içine akıtıyor gözyaşlarını...
Bir evde düğün dernek, mutlu haberler kutlanırken,
diğer evde ya şehit yolcu ediliyor,
ya acı bir vefat yaşanıyor ya da amansız bir hastalıkla yüzleşiliyor...

Bir yerde havai fişekler patlatılıyor...
Diğer yerde acılar feryat olmuş yürekleri dağlıyor.
Bir başka yerde de hayata merhaba diyen bir bebeğin ilk çığlıkları inletiyor ortalığı... 
Belki de hayata geldiğine pişman olmanın önsezisi bu...

Acılarla yoğruluyoruz, olgunlaşıyoruz bu hayatta...
Öğrendikçe, yaşadıkça değişiyoruz.
Bencil ve adaletsiz dünya...
Kimimiz üç kuruşun hesabını yapıyoruz...
Helalinden olsun az olsun avuntusuyla...
Kimimiz bol keseden savuruyoruz...
Hiç bitmeyecekmiş gibi görgüsüzce, umarsızca...

Hiç bitmiyor hırslarımız, hep daha iyisi, daha güzeli, daha moderni olsun..
Daha, daha, daha...
Keşke herkes adil olabilse...
Etrafına bakabilse, görebilse...
Keşke hüzünler hiç olmasa, ölüm olmasa, bırakıp gitmeler olmasa, ayrılık olmasa...
Bir şeyler eksik geliyor hep... Bir yanımız hüzün dolu, bir yanımız umut...
“Hah, tamam işte, şimdi mutluyum” diyebiliyor muyuz?
Toz pembe olsa hayat masallardaki gibi...

Bir varmış diye başlayan bir yokmuş diye biten bir ömrü harcıyoruz...
Hayat değiştiriyor insanı...
Geleceği düşünmekten günü harcıyoruz...
Kendimizi, günümüzü kaçırıyoruz...
Keşke her şey gönlümüzce olsa...
Sevgi hiç bitmese, tükenmese yüreğimizde...


Bu paylaşımı için Mellantis'e teşekkür ediyoruz.

_______________________________





Gönderen: Mellantis (10.06.2015)

Bazen şımarık bir çocuk olurum,
Bazen yaşlı bir hanımefendi...
Bazen kahkahalar atarım,
Bazen sessiz sessiz ağlarım...

Çocuklar gibi şenlenirim, duramam yerimde, içim kıpır kıpır...
Bazen dalarım derinlere sessizce bir köşede...
Bazen zayıflamam gerekir derim, rejime başlarım
Hani şu Pazartesi başlayıp, Salı bitenlerden...
Bazen saldırırım pizza, hamburger... Allah ne verdiyse...
Bazen dikkat ederim kendime, makyajsız çıkmam...
Bazen "amaan, bugün de sade olayım" derim,
Çıkarım yollara en sade halimle...

Bazen Türk Sanat Müziği'nin en güzel eserlerinde dökerim gözyaşlarımı, 
duygularım dalga dalga vurur gönül kıyılarıma...


Bazen 18'lik gençler gibi inletirim ortalığı yabancı şarkılarla...
Bazen bir başağrısına sızlanırım...Bazen şükrederim halime.. Yine de sağlıklıyım diye...
Uzaklaşırım insanlardan, kimseyle konuşmak bile istemem...

Kıyamam yine de; kalabalıklara karışmak, dostları dinlemek, 
paylaşmak, dertleşmek isterim bazen...

Hayaller kurarım keyifle, her emekli gibi sessiz sakin bir kasabada yaşamak gibi...
Dost yüreklerin yanında uysal bir kedi olurum...

Kötülerin ve kötülük düşünenlerin karşısında da aslan kesilirim...
İstersem gülümseyerek başlarım güne...
İstemezsem bakmam bile kimseye...

Hayat gibi değişkenim,
Hayat gibi akışına bırakırım...
Hayat gibi... Olduğu gibi...

Her an değerli... Her gün yeni umutlar taşır...
Her son, bir başlangıç demektir...
Hak edenlerin hakettiklerini yaşadığı gibidir hayat...

Kim ne derse desin, kendiniz olun...
Bildiğiniz gibi davranın...
Kime ne?


Bu paylaşımı için Mellantis'e teşekkür ediyoruz.

_______________________________



Gönderen: Mellantis (06.06.2015)

Düşünüyorum da, şöyle sevgi dolu bir şiir mi yazsam?
Yoksa hayatın güzelliklerinden mi bahsetsem?
Ya da bunca kötülüğün, mutsuzluğun içinde herkesi neşelendirecek bir öykü mü paylaşsam?

Düşünüyorum, yoook... Yapamıyorum... Yazamıyorum…

Çevremizde ve hayatımızda o kadar çok kötülükle karşılaşıyorum ki, 
hayata karşı inatla olumlu bakışımı kaybetmişim...
İyiyi doğruyu paylaşırsınız, insanlar sizi anlamaz, dinlemez...
İçinizdeki güzel duygularla başlarsınız güne, 
mutlaka modunuzu değiştiren birileri çıkar, ters yüz olursunuz...

Daha evden çıkar çıkmaz başlarsınız dua etmeye, 
"Allahım bugün beni iyilerle karşılaştır, iyiliklerle buluştur" diye...

Ya trafikte, ya işyerinizde, ya markette mutlaka birileri çıkar, 
"Sen kiiim, iyilik güzellik düşünmek kim" diye, pişman eder, soğutur hayattan...

Ne için mücadele ediyoruz?
O çok arayacağımız insanlık ölmüş, gömülmüş, yerini bilen yok artık...
Bu saatten sonra kime neyi öğreteceksiniz, hangi güzellikleri anlatacaksınız, 
hangi hayallerinizi paylaşacaksınız ki?

Kötülük, sinsilik, terbiyesizlik yapışmış insanların yakasına... 
Bütünleşmişler... Aykırı kalırsınız, 
"Ne diyo bu be" diye ötekileştirilirsiniz...
Yok, ben güzel şeyler yazmaya çalışsam da nafile...

Bakıyorum, gözlemliyorum güzel şeyler bulamıyorum artık etrafımda...
Terbiyesiz, saygısız ve seviyesiz insanlara da uymak istemiyorum...
Ne güzel demiş Mevlana hazretleri...
"Güvendiğiniz dağlara karlar yağdığında en güzel çare, dağ ile karı başbaşa bırakmaktır. Gün gelip karlar eridiğinde; dağ yolunuzu gözleyince en güzel cevap, başka bir dağdan selam yollamaktır."

Selam olsun, kıymetimizi bilmeyenlere... 
Bir gün çok geç olacak...



Bu paylaşımı için Mellantis'e teşekkür ediyoruz.


_______________________________





Gönderen: CITI_PITI (05.06.2015)

Hüznün Sesi

Hüzün, ateşinden kor olmuş elleriyle
kavrayıp sıkınca boğazını, kalp atışların duyulur...

Nefesin düğümlendiğinde,
bilirsin,
için çoktan islenmiştir.



           
Gecen de, geceden de karasındır artik...


Nasıl dersen de, söylemek istediğine hiç
varamayacakmış gibi hissedersin.

Yine de, anlayabilecek birini çağırır kelimelerin,
öteleyemezsin...


_______________________________




Gönderen: Mellantis (05.06.2015)

Kahve Gözlüm




Bu paylaşımı için Mellantis'e teşekkür ediyoruz.


_______________________________




Gönderen: Mellantis (04.06.2015)

Hayat sırtını dönmüş bize...

Gün geçtikçe daha çok uzaklaşıyoruz…

Ne oldukları gibi görünüyorlar,
Ne de göründükleri gibi olabiliyorlar…

Kendi iç çatışmalarını sindirememiş insanlar, 

maske takılı yüzlerle ortalıktalar...
Aşırı samimiyetsiz, hayal dünyalarının başrol oyuncusu her biri…

Kalabalıklarda gereksiz yalnızlıklar yaşıyoruz...


"İnsanlar size, kendilerini anlattıkları gibi değil, 

Size yaşattıkları gibidir… 
Kimini erken, kimini geç öğrenirsiniz…
Ama öğrenirsiniz" der bir söz…

Tecrübeyle öyle sabitlenir ki yaşadıklarınız…
Beyninizde müebbet hapse mahkum duygular, 

her an önce mutsuzluğu aşılar…
Didiklenir sorgularsınız…
Neden? Neden ben?


Cevabı bulunamayan, çok bilinmeyenli denklem misali…
Bakışlarından düşmanlık akan insanlarla yaşıyoruz aynı ortamlarda…
Sevginin kırıntısı kalmamış yüreklerde…
Merhametin ışıltısı silinmiş gözlerde…


Kimiz, neyiz biz?
Nereye gidiyoruz böyle?
Bize surat asma hayat, misafiriz sonuçta, kalkar gideriz bir gün...



Dostluk gösterileri, menfaati saklar olmuş...
İki yüzlü insanlar, çok yüzlü olmuşlar...
Bilirdik, tanırdık, kim dost, kim düşman...

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, 

darbe ne zaman gelecek bekler olduk...
Eksilen sevgiler geri gelir mi?
Saygı, hoşgörü eksik yanımıza eklenir mi?
Yürekte kalan yara izleri silinir mi?
Mutluluk gamzelerimize yerleşir mi?




Bu paylaşımı için Mellantis'e teşekkür ediyoruz.


_______________________________




Gönderen: Mellantis (03.06.2015)

Gül Bakışlı Aşkıma

İleti notu: Benden sizin için gelsin...



Bu paylaşımı için Mellantis'e teşekkür ediyoruz.


_______________________________





Gönderen: Sade-Sohbet (02.06.2015)

Kadınım



Bu paylaşımı için Sade-Sohbet'e teşekkür ediyoruz.


_______________________________




Gönderen: Sade-Sohbet (02.06.2015)

Doğurdun Beni



Bu paylaşımı için Sade-Sohbet'e teşekkür ediyoruz.


_______________________________



Gönderen: Sade-Sohbet (02.06.2015)

Memleketim Karadeniz



Bu paylaşımı için Sade-Sohbet'e teşekkür ediyoruz.


_______________________________



Gönderen: AnaCan(D.T.) (11.05.2015)

Güzel olan her sey yarim kalir, filmler en güzel yerde sonlanir.
"cok mutluyum" dedigin yerde hüzün kendini hatirlatir, 
sevdigin yemekler bile nedense her zaman sofrada azdir!
Cocukluk kisadir, genclik azdir ve bebeklik sanki hic yasanmamistir!

Vefa azdir,sadakat sinirlidir,verilen sözlerin ömrü kisadir!
Cok seversin cok cabuk gider, güzel rüyalar en güzel yerinde biter!
Hayattan tat almaya gör; gercek yüzünü önüne serer!
Hayal kurarsin uyandirirlar, mutlu olmaya kalkarsin nifak sokarlar; 
uzaklara gitmek istediginde kisaliverir yollar!

Ne kadar uzaklasmak istesende bir türlü seni uzaga götürmez yollar!
Güzel olan her sey kisadir, yarimdir, yarim yamalaktir!
Güzel olan ne varsa, sevdigin sarki gibi hemen bitiverir, kisaciktir!
Cay hemen biter, gün dogumu gelir gecer; Ay'i seyretmeye kalkarsan;
 önüne illaki kara bulutlar gecer!

Mutluluk an olur gelir gecer, 
oysa hüznü saatler bogazina dizer; 
ne gecer ne gider ; 
güzel olan seyler gibi hüzünler vefasiz degiller!


Bu paylaşımı için AnaCan'a teşekkür ediyoruz.


_______________________________




Gönderen: Azelea (03.05.2015)


Ey İmtihan-ı Yusuf …!
Cemalinin nuruna bakarken gözlerim.
Yusuf'a feda edilen parmaklar misali,
Gönlümü sana feda edesim var.
Firkatinin narı düşerken yüreğime,
Ömrümü yoluna hibe edip ölesim var.
Ey Yazgısı Ömrüme kazılanım
Leylime rahmet bildiğim, sıdk ile sevdiğim.
Kabilden kalma yüreklerde, Habilin kalbini canlandıran yarim
Ey benim kölesi olduğum,
Ey benim tasviben ömrüme yusuf bildiğim gitme.
Vaveylalar düşerken leylime,
Züleyha misali kalbim yine pürmelal.

Ey İmtihan-ı Yusuf..!
Canıma can bildiğim, dimağımın devri ikbali
Sensiz tarifsizim !
Ezelden levhi mahfuza ebedim diye yazılan yazgım..
Yusufum gözlerin suskun bir nehir,
Yüreğin durgun bi ırmak..
Akmayacakca gönlün ömrüme göm beni gözlerinin dehlizine.

Ey İmtihan-ı Yusuf…!
Üşüyorum sensiz biten her şiirin içinde
Yüreğimdeki kör kuyular yusuf-u sabır ile bekler..
Züleyha misali ebedi Aşk’ı bekler …
Ah Suret-i Nur ..Düş yüreğimin kuyusuna yusuf misali.
Heybemde senden öte söz gözümden senden ala yaş yok.
Sen yusufum ol, Ben yanmaya razı züleyha…!

Ey İmtihan-ı Yusuf …!
Kimseler anlamadı ah-u figanımı,
Yüreğimin zindanına zuhur eden yar anlasın,
ömrümü saran hüzün anlasın..!
Aşka ağlayan gözler anlasın, mevsimi hazan anlasın
Ebed-i Aşk’a talib olan anlasın
Sen anla beyhude ömrümün imtihanı
Sen anla …

Ey imtihan-ı Yusuf..!
Her aşk bir bir Can götürürmüş, ne Gam..!
Yüreğimden taşan aşkın kaynağına dayanan sensin ey can!
Viran ömrümün umudunu nurunla tamamla an be an..!

Ey imtihan-ı Yusuf..!
Vakurdur bu Aşk !
Varlık sana feda iken ..
Züleyha kimliğim yokluğunun hafızı olmuşken,
Yusuf-i benliğin kimde yar …!!
Ah alem-i nurlara gark eden
Sen cana cefa olup gidensin.
Züleyha yüreğimde bizar ateşi yakansın ..
Sen imtihan diyorsun
Ben ihanet biliyorum firkatini.
Gönülgahımın yaralı mahremi
Ya dönmelisin ya gömmelisin beni.
Ey imtihan-ı Yusuf, ömrüme sunulan sabır, virdim misali çekiyorum yürek kuyusunda..


Bu paylaşımı için Azelea'ya teşekkür ediyoruz.

______________________________________________



Gönderen: Azelea (02.05.2015)


Bu paylaşımı için Azelea'ya teşekkür ediyoruz.

1 yorum: